İlk okulda defter kaplamayı hiç sevmedim,sevemedim. Zaten o yüzden hep annem kaplardı.Ayrıca çok gereksiz bişey o kapladıgın kitapların kapları hep yırtılırdı zaten, naylonsa tırnak atıp çekerdim.Üzerinde tırtıklar oluşurdu,kağıtsa zaten dayanıksız olurlardı.Hem şu anda hanginiz aldığınız kitabı kaplıyosunuz ki?
Nerde bi elektronik terazi görsem böyle elimi bastırırım üstüne. Değişik bi takıntı, bunları neden yaptığımı gerçekten bilmiyorum.Bir gün olur da eğer mideni üşüttürsen sıçtın demektir.Çünkü o midenden ve barsaklarından gelen ses seni hep sessiz ortamlarda ve kalabalık ortamlara yakalayacak demektir.
Otobüste metroda yada dolmuşta,yanımda biri oturuyo ve telefonuyla ilgileniyosa o telefona göz ucuyla bakarım arkadaş.Hiç de çekinmem.Yaptığım hareket gayet yanlış biliyorum ama yapıyorum.
Bankada sıra aldığım zaman sürekli sıra numarasına bakarım.Önümde 15 kişi vardır ama ben yinede bakarım.
Bir huyum var iyi mi kötü mü bilmem ama ; şehirler arası otobüs yolculuğu yaptığımda çişim gelse böyle patlayacak gibi bile olsam gidip de muavine çişim geldi durun da şu köşeye işiyim diyemem.Öylece ya mola yerine kadar yada molayı geçtiysek otogara kadar yolculuğa devam ederim.
Bi'şey daha var; bu şehirler arası otobüs yolculuklarında çay kahve servisini hep bozuk yollarda yapmak zorundalar mı? kaç kere dökmüşümdür kahveyi üstüme yada kaç kere kıl payı kurtulmusumdur bir ben bilirim.
Neyse, Sigarayı bıraktım ben bugün 1. günüm inşallah tekrar başlamam :))
0 yorum:
Yorum Gönder