Bunun diğerlerinden biraz daha özel olmasını istiyorum.Hatta şöyle de söyleyebilirim birazdan okuyacakların hayal ürünü değildir ve kişilerde tamamen gerçektir...
Biraz öykülendirerek anlatacağım zaten başka şekilde de anlatamam.
- İnsanlar bir şeyin değerini ne yazık ki kaybedince anlıyor. Mesela, kimse görmeyene kadar gözünün, duymayana kadar kulaklarının ve konuşamayıncaya kadar dilinin değerini anlayamaz. Çünkü var olanın değerinden çok olmayanın değeri daha ağır basar.
Poyraz'ın yanına doğru yanaştı Elif ikisi de ayakta bekliyordu.Poyraz kafasını önüne eğdi birden.Kız da tam o sırada elini cebine attı ve telefonunu çıkarıp kurcalamaya başladı.
Poyraz etkilenmişti kızdan, kafasını kaldırıp ona doğru baktı.Kız ters bir şey söylese 'arkanızda duran reklam panosuna bakıyorum' diyecekti.Poyraz kıvranıp duruyordu bir şeyler söyleyebilmek için ama dudakları kıpırdayamaz olmuştu.Biraz daha cesaretini toplamaya çalıştı ve tüm vücuduyla kıza doğru döndü.Dudakları ufak kıpırtılarla harekete geçmişti bir kaç kelime söyleyecekti.
Kız birden yolun karşısındaki arkadaşına el sallayıp, ona doğru koşarak uzaklaştı oradan.Soğuğun etkisinden midir bilinmez, Poyrazdan sadece dişlerinin birbirine vurmasının etkisiyle tıkırtılar çıktı.Arkasından bakakaldı...
O gün ve gece o kızı aklından hiç çıkartamadı...
Ve diğer beş gün boyunca aynı saatte hep o durağa gitti ama Elif oraya hiç gelmemişti.
İyice ümidini kesmişti Poyraz...
5.Gün
Okula gitmek için evden çıktı yine, sıradan bir gün gibi.Hiç aklında bile yoktu artık o kız.Ağır adımlarla durağa doğru gitti.Durağa geldiğinde bir sigara yaktı, önce ayakta oyalanarak içti sigarasını sonra oturdu birden.Sigaranın dumanıyla beraber kurduğu hayallerde duman olup gitmişti artık.Sigarasını söndürdü ve otobüsü beklemeye devam etti Poyraz.
Oturduğu yerde 'yine nerde kaldı bu otobüs' dercesine bakınmaya başladı, otobsün geldiği yola doğru.Baktı ve el ele yürüyen sevgililer gördü.Çiçek satan bir amca, yürüyen insanlar,durakta beklerken sohbet eden lise öğrencileri.Hepsi gözünün önünden aktı bir anda.O sırada yanına biri oturdu Poyraz'ın ama o uzakta gördüğü şeylere dalıp gitmişti.Sonra birden kafasını çevirdi ve günlerdir aradığı o kızı yanında otururken buldu.Elif oradaydı ve tam da yanında.
Poyraz'ın içini bir sevinç kapladı ve "bu sefer söylemeliyim", "evet söyleyeceğim" dedi içinden.Yüzünü yanında oturan kıza doğru döndü ve direk olarak gözünü kırpmadan ona baktı.Onun güzelliği içinde kaybolacaktı, sürekli gözlerinin içine baktı.Kendini ona bakmaktan alıkoyamıyordu artık, bu durumu açıkça belli etti ve kız da bir önüne bir oğlana bakmaya başladı...birbirlerine baktıklarını gördükleri an da her ikiside başka bir yöne çeviriyordu yüzlerini.
Poyraz zamanın geldiğini anladı ve derin bir nefes aldı.Tam dudaklarından çıkacaktı ki o cümle birden otobüs yanaştı durağa ve kız binmek için ayağa kalktı.Poyraz kızın arkasından bakakaldı öylece ikiside otobüse bindi fakat farklı yerlere oturdular.Poyraz'ın da az olan cesareti iyice sönmüştü zaten...
9.Gün
Okula gitmek için evden çıktı yine, sıradan bir gün gibi.Hiç aklında bile yoktu artık o kız.Ağır adımlarla durağa doğru gitti.Durağa geldiğinde bir sigara yaktı, önce ayakta oyalanarak içti sigarasını sonra oturdu birden.Sigaranın dumanıyla beraber kurduğu hayallerde duman olup gitmişti artık.Sigarasını söndürdü ve otobüsü beklemeye devam etti Poyraz.
Oturduğu yerde 'yine nerde kaldı bu otobüs' dercesine bakınmaya başladı, otobsün geldiği yola doğru.Baktı ve el ele yürüyen sevgililer gördü.Çiçek satan bir amca, yürüyen insanlar,durakta beklerken sohbet eden lise öğrencileri.Hepsi gözünün önünden aktı bir anda.O sırada yanına biri oturdu Poyraz'ın ama o uzakta gördüğü şeylere dalıp gitmişti.Sonra birden kafasını çevirdi ve günlerdir aradığı o kızı yanında otururken buldu.Elif oradaydı ve tam da yanında.Poyraz'ın içini bir sevinç kapladı ve "bu sefer söylemeliyim", "evet söyleyeceğim" dedi içinden.Yüzünü yanında oturan kıza doğru döndü ve direk olarak gözünü kırpmadan ona baktı.Onun güzelliği içinde kaybolacaktı, sürekli gözlerinin içine baktı.Kendini ona bakmaktan alıkoyamıyordu artık, bu durumu açıkça belli etti ve kız da bir önüne bir oğlana bakmaya başladı...birbirlerine baktıklarını gördükleri an da her ikiside başka bir yöne çeviriyordu yüzlerini.
Poyraz zamanın geldiğini anladı ve derin bir nefes aldı.Tam dudaklarından çıkacaktı ki o cümle birden otobüs yanaştı durağa ve kız binmek için ayağa kalktı.Poyraz kızın arkasından bakakaldı öylece ikiside otobüse bindi fakat farklı yerlere oturdular.Poyraz'ın da az olan cesareti iyice sönmüştü zaten...
9.Gün
Poyraz o kızı tekrar görürüm ümidiyle evde ona bir mektup yazdı.Onu gördüğü yerde vermeyi planlıyordu.Hatta bunun konuşmadan daha da iyi olacağını düşündü.Ne zaman konuşmaya kalksa bir şeyler ters gitmişti hep.
Poyraz o gün yine dışarı çıktı o durağa doğru gitti.Bu sefer okula gitmek için değil o kızı görürüm diye.Durağa dokru yaklaşıyordu Poyraz ve durakta oturan birini gördü.Yaklaştıkça görüntü daha da belirginleşti.Günlerdir beklediği o kız orada oturuyordu ve "bu sefer planım işe yarayacak" dedi. Adımlarını biraz sıklaştırdı ve kızın yanına gitti.Önce biraz ayakta durdu sağa sola bakındı, sonra montunun cebinde duran o mektubu çıkardı ve kıza vermek için bir adım attı ki kız kalkıp durağa gelen kız arkadaşının yanına gitti.Önce sarıldılar sonra da uzaklaşıp gittiler oradan.Poyraz elinde mektup zarfıyla kalakalmış oracıkta.Ne yapacağını şaşırmış durumdaydı ve çaresizliğinden mektubu yırtıp attı.O gün bütün ümidi kırılmıştı ve elleri cebinde ağır ağır evinin yolunu tuttu...
13.Gün
Poyraz o gün yine dışarı çıktı o durağa doğru gitti.Bu sefer okula gitmek için değil o kızı görürüm diye.Durağa dokru yaklaşıyordu Poyraz ve durakta oturan birini gördü.Yaklaştıkça görüntü daha da belirginleşti.Günlerdir beklediği o kız orada oturuyordu ve "bu sefer planım işe yarayacak" dedi. Adımlarını biraz sıklaştırdı ve kızın yanına gitti.Önce biraz ayakta durdu sağa sola bakındı, sonra montunun cebinde duran o mektubu çıkardı ve kıza vermek için bir adım attı ki kız kalkıp durağa gelen kız arkadaşının yanına gitti.Önce sarıldılar sonra da uzaklaşıp gittiler oradan.Poyraz elinde mektup zarfıyla kalakalmış oracıkta.Ne yapacağını şaşırmış durumdaydı ve çaresizliğinden mektubu yırtıp attı.O gün bütün ümidi kırılmıştı ve elleri cebinde ağır ağır evinin yolunu tuttu...
13.Gün
Poyraz okula gitmek için duraktaydı.Kar yağıyordu ve hava oldukça soğuktu.Elleri ceplerinde "lanet olası otobüs nerede yine" diye içinden sayıklayıp duruyordu.Birden o kız durağa geldi.Kar yağdığından olacak ki kalınca bir mont giymiş ve kapüşonunu da kafasına örtmüştü.Poyraz onu görünce birden şaşırdı ama "yeter artık ne olacaksa olsun" dedi.Kızın tam arkasında duruyordu ve biraz daha yakınlaştı.
"Uzun zamandır görüyorum seni.Daha önce bir kaç defa seninle konuşmayı denedim ama her seferinde bir aksilik oldu.Biliyorum oradan bakıldığında pek hoş durmuyor bu yaptığım.Ama içimde de tutamıyorum işte.Aşık oluyorum galiba..." dedi ve kızın bişeyler söylemesini bekledi.Kız konuşmadı.İki saniye duraksadı Poyraz ve elini kaldırıp kızın omzuna dokundu.Kız o an da Poyraz'a döndü ve "cevap vermeyecek misin?" dedi Poyraz.
Kız hafifçe kafasını sağa sola salladı ve ona bir şeyler beklercesine bakan bir çift gözü görünce el hareketleriyle kulağını işaret ederek duymadığını gösterdi Poyraz'a.
Zaten arkadaşını beklemek için durağa gelmiş olan kız, o anda arkadaşını gördü ve ona doğru gitti.
"Uzun zamandır görüyorum seni.Daha önce bir kaç defa seninle konuşmayı denedim ama her seferinde bir aksilik oldu.Biliyorum oradan bakıldığında pek hoş durmuyor bu yaptığım.Ama içimde de tutamıyorum işte.Aşık oluyorum galiba..." dedi ve kızın bişeyler söylemesini bekledi.Kız konuşmadı.İki saniye duraksadı Poyraz ve elini kaldırıp kızın omzuna dokundu.Kız o an da Poyraz'a döndü ve "cevap vermeyecek misin?" dedi Poyraz.
Kız hafifçe kafasını sağa sola salladı ve ona bir şeyler beklercesine bakan bir çift gözü görünce el hareketleriyle kulağını işaret ederek duymadığını gösterdi Poyraz'a.
Zaten arkadaşını beklemek için durağa gelmiş olan kız, o anda arkadaşını gördü ve ona doğru gitti.
2 Saat Sonra
Poyraz koşar adımlarla eve gitti.Eline renkli kağıtlar ve kalınca yazan bir kalem aldı.Önce kağıdın birine "Merhaba Ben Poyraz" diğerine "Kahve İçebilir miyiz?" yazdı.Kağıtları aldığı gibi hızlıca evden çıktı ve kızı aramaya yola koyuldu.
4 Saat Sonra
Kızı nerede, nasıl bulacağını da bilmiyordu Poyraz ama arıyordu işte.Belki görürüm ümidiyle aramaya devam etti.Sokaklarda dolaşırken, bir mağaza vitrinine bakan kız gördü.İşte bu o dedi ve yanına doğru koştu.Mağaza vitrinine bakan o kızın yanına geldi ve kız kafasını çevirip ona baktı.Poyraz da elinde tuttuğu kağıtları çıkardı.Önce "Merhaba Ben Poyraz" yazılı kağıdı gösterdi, sonra o kağıdı indirip diğer "Kahve İçebilir Miyiz?" yazılı kağıdı gösterdi.Kız, hayır anlamında omzunu kaldırıp indirdi ve uzaklaştı oradan, sokağın kalabalığına karışıp kayboldu.
Poyraz ellerinde kağıtlar öylece arkasından bakakaldı.Adeta donmuş gibiydi.Bakmaya devam etti ardından, ve sonunda kağıtları fırlatıp gitti.
14.Gün
Okulun kafeteryasında oturuyordu Poyraz, sınavı vardı ve sınav saatinin gelmesini bekliyordu.Telefonunu çıkarmış vakit geçiriyordu.Sonra aklına birden fotokopi çektireceği notlar geldi ve sırt çantasıyla montunu alıp masadan kalktı.Fotokopileri çektireceği yere doğru giderken aykkabısının bağcığının çözülmüş olduğunu gördü.Hemen oracıkta durdu ve bağcığını bağlamaya başladı.O an da önünden bir karartı geçip gitti ama kafasını kaldırıp bakamadı bile.Bağcığını bağlayan Poyraz ayağa kalktı ve fotokopileri çektirmek için yoluna devam etti.
15 Dakika Sonra
İşini bitiren Poyraz sınavının yapılacağı sınıfa doğru gitmeye koyuldu.Merdivenlerden çıktı, ikinci kata geldi.Koridorda yürümeye devam etti ve tam köşeyi döndüğünde onu gördü.Elif tam da karşısında sınıf kapısının önünde asılı duran panoya bakıyordu.Poyraz onu görünce geri adımlar atarak hemen duvarın köşesine saklandı.İçini büyük bir heyecan ve mutluluk kaplamıştı.Hemen kafasında birşeyler planladı ve boş olan bir sınıf bulup içeri girdi.
Çantasından çıkardığı kağıda büyük harflerle "Sadece Bir Kahve" yazdı ve sonuna gülücük sembolü koydu.
(...)
Poyraz elinde kağıtla sınıftan dışarı çıktı ve Kızı gördüğü koridorun köşesine gitti.Kız hala oradaydı.Ama biraz zaman sonra hareketlendi ve sınıfın kapısını açıp içeri girdi.Kapı kapanınca ardından Poyraz da gitti.
Okulun kafeteryasında oturuyordu Poyraz, sınavı vardı ve sınav saatinin gelmesini bekliyordu.Telefonunu çıkarmış vakit geçiriyordu.Sonra aklına birden fotokopi çektireceği notlar geldi ve sırt çantasıyla montunu alıp masadan kalktı.Fotokopileri çektireceği yere doğru giderken aykkabısının bağcığının çözülmüş olduğunu gördü.Hemen oracıkta durdu ve bağcığını bağlamaya başladı.O an da önünden bir karartı geçip gitti ama kafasını kaldırıp bakamadı bile.Bağcığını bağlayan Poyraz ayağa kalktı ve fotokopileri çektirmek için yoluna devam etti.
15 Dakika Sonra
İşini bitiren Poyraz sınavının yapılacağı sınıfa doğru gitmeye koyuldu.Merdivenlerden çıktı, ikinci kata geldi.Koridorda yürümeye devam etti ve tam köşeyi döndüğünde onu gördü.Elif tam da karşısında sınıf kapısının önünde asılı duran panoya bakıyordu.Poyraz onu görünce geri adımlar atarak hemen duvarın köşesine saklandı.İçini büyük bir heyecan ve mutluluk kaplamıştı.Hemen kafasında birşeyler planladı ve boş olan bir sınıf bulup içeri girdi.
Çantasından çıkardığı kağıda büyük harflerle "Sadece Bir Kahve" yazdı ve sonuna gülücük sembolü koydu.
(...)
Poyraz elinde kağıtla sınıftan dışarı çıktı ve Kızı gördüğü koridorun köşesine gitti.Kız hala oradaydı.Ama biraz zaman sonra hareketlendi ve sınıfın kapısını açıp içeri girdi.Kapı kapanınca ardından Poyraz da gitti.
Yavaşça kapıyı açtı,içeri girdi.Elif'i gördü ama kız kafasını kitaba kapamış görmedi bile onu.Poyraz hemen arka sırasına geçti Elif'in.Önce biraz çekindi, sonra elini kaldırarak nazikçe kızın omzuna dokundu.Elif arkasını döndü ve Poyraz hemen elindeki "Sadece Bir Kahve" yazılı kağıdı gösterdi.
Kız sinirli bir tavırla önüne döndü masanın üstündeki eşyalarını alıp bir hışımla sınıftan çıktı.
Hayal kırıklığına uğrayan Poyraz yine elinde kağıtla kalakalmıştı öylece.
Kız sinirli bir tavırla önüne döndü masanın üstündeki eşyalarını alıp bir hışımla sınıftan çıktı.
Hayal kırıklığına uğrayan Poyraz yine elinde kağıtla kalakalmıştı öylece.
Yere düşen kafasını kaldırdı Poyraz ve bir sınavı olduğunu hatırladı.Toparlanıp sınavın yapılacağı sınıfa doğru gitti.
4 Saat SonraSınavı bitmişti Poyraz'ın ve eve gitmeye hazırlanıyordu.Okulun çıkış kapısına doğru giderken, kafeteryada oturan Elif'i gördü.Elif'in önünde bir bardak ve bardağın içinde de kahve olduğunu görünce.Koşarak gitti ve karşısına oturdu.Hemen çantasından çıkardığı kağıda hızlıca "Afiyet Olsun" yazdı ve Elif'e okuttu.
Elif her zaman ki tepkisini gösterip masadan kalktı.
20 Dakika Sonra
Poyraz ne olursa olsun pes etmemişti.Kalkıp Elif'in peşinden gitti.Ama onu uzaktan izleyerek takip etti.Sokakta ilerleyerek giderken, Elif'in acelesi olmadığını anladı Poyraz ve hemen yanında bulunan ünlü kahveciye girip iki orta boy kahve aldı.Kahveciden çıktığında sağına soluna bakındı ama göremedi onu.Sonra gittiği yöne doğru yürümeye başladı hızlı adımlarla ve ellerinde kahve bardaklarıyla.Biraz ileride gördü kızı ve yanına doğru koştu ona yetişebilmek için.Bir yandan da kahveleri devirmemek için dikkat ediyordu.
Yetişti sonunda kıza ve önüne geçerek kahvenin birini uzattı ona.Kız Poyraz'ın yüzüne baktı hafifçe gülümsedi ve elindeki kahveyi alıp yürümeye başladılar...
Yürürken sadece birbirlerine baktılar.Güldüler ve kahvelerinden içtiler.
4 Saat SonraSınavı bitmişti Poyraz'ın ve eve gitmeye hazırlanıyordu.Okulun çıkış kapısına doğru giderken, kafeteryada oturan Elif'i gördü.Elif'in önünde bir bardak ve bardağın içinde de kahve olduğunu görünce.Koşarak gitti ve karşısına oturdu.Hemen çantasından çıkardığı kağıda hızlıca "Afiyet Olsun" yazdı ve Elif'e okuttu.
Elif her zaman ki tepkisini gösterip masadan kalktı.
20 Dakika Sonra
Poyraz ne olursa olsun pes etmemişti.Kalkıp Elif'in peşinden gitti.Ama onu uzaktan izleyerek takip etti.Sokakta ilerleyerek giderken, Elif'in acelesi olmadığını anladı Poyraz ve hemen yanında bulunan ünlü kahveciye girip iki orta boy kahve aldı.Kahveciden çıktığında sağına soluna bakındı ama göremedi onu.Sonra gittiği yöne doğru yürümeye başladı hızlı adımlarla ve ellerinde kahve bardaklarıyla.Biraz ileride gördü kızı ve yanına doğru koştu ona yetişebilmek için.Bir yandan da kahveleri devirmemek için dikkat ediyordu.
Yetişti sonunda kıza ve önüne geçerek kahvenin birini uzattı ona.Kız Poyraz'ın yüzüne baktı hafifçe gülümsedi ve elindeki kahveyi alıp yürümeye başladılar...
Yürürken sadece birbirlerine baktılar.Güldüler ve kahvelerinden içtiler.
(...)
Bir banka oturdular.Yazarak anlaştılar birbirleriyle,ikisi de çok heyecanlıydı.Poyraz ona aşık olduğunu yazdı kağıda.Elif de okuyup her yazdığına cevap veriyordu.Gerçekten mutlulardı bu ikisinin de gözlerinden okunuyordu.
(...)
Saat ilerledi ve hava karardı; Poyraz saçlarını okşamaya başladı Elif'in.Elif de başını Poyraz'ın omzuna yasladı.Sıkıca sarıldı Poyraz, birbirimizi hiç bırakmayalım dercesine.Ellerini tuttu ve kokusunu içine çekti.Şehrin ışıklarına bakarak öylece kalakaldılar.
O an hiç bitmesin istedi ikisi de...
1.Gün
Poyraz aceleyle çıkmıştı o gün evden, sınavı vardı okulda ve hızlıca otobüs durağının yolunu tuttu.Otobüs durağına vardığında hava iyice soğumuştu ve soğuktan üşürken bir yandan vücudunu oynatmaya hafif hafif parmak uçlarının üzerine kalkıp inmeye başlamıştı.Bir an önce otobüsün gelmesini bekleyen Poyraz sağa sola bakınır oldu ve işte tam o anda onu gördü.Uzun hafif dalgalı saçları, turuncu atkısı ve ellerinde ders notlarıyla, durağa doğru ilerliyordu Elif.
Poyraz'ın yanına doğru yanaştı Elif, ikisi de ayakta bekliyordu.
(...)
Saat ilerledi ve hava karardı; Poyraz saçlarını okşamaya başladı Elif'in.Elif de başını Poyraz'ın omzuna yasladı.Sıkıca sarıldı Poyraz, birbirimizi hiç bırakmayalım dercesine.Ellerini tuttu ve kokusunu içine çekti.Şehrin ışıklarına bakarak öylece kalakaldılar.
O an hiç bitmesin istedi ikisi de...
1.Gün
Poyraz aceleyle çıkmıştı o gün evden, sınavı vardı okulda ve hızlıca otobüs durağının yolunu tuttu.Otobüs durağına vardığında hava iyice soğumuştu ve soğuktan üşürken bir yandan vücudunu oynatmaya hafif hafif parmak uçlarının üzerine kalkıp inmeye başlamıştı.Bir an önce otobüsün gelmesini bekleyen Poyraz sağa sola bakınır oldu ve işte tam o anda onu gördü.Uzun hafif dalgalı saçları, turuncu atkısı ve ellerinde ders notlarıyla, durağa doğru ilerliyordu Elif.
Poyraz'ın yanına doğru yanaştı Elif, ikisi de ayakta bekliyordu.
Poyraz otobüs durağında reklam panosuna yaslanmış ve gözlerini kapatmış öylece gelecek olan otobüsü bekliyordu ayakta.Elif sağa sola bakınıp durdu.Bir ara elini cebine atıp telefonunu çıkardı, telefonun ekranına bakıp tekrar cebine koydu.Elif'in gözleri bir ara Poyraz'a doğru kaydı. Poyraz'ın hasta gibi bir hali vardı, gerçekten kötü gözüküyordu.Gözleri hala kapalıydı.Elif biraz teleşlandı ve Poyraz'a yaklaşarak kolundan dürttü onu.Poyraz gözlerini açtı birden. Elif "İyi misin?" diye sordu. Poyraz'ın kendine gelememiş gibi bir hali vardı Elif tekrar sordu "İyi misin?". Poyraz bu sefer Elif'e doğru döndü. Elif biraz ürktü Poyraz'ın halinden ve hafifçe geri çekti kendini. Elif, Poyraz'ın iyi olmadığını görünce,galiba beni anlamadı diyerek tekrar sordu. "Sana diyorum, İyi misin?" dedi biraz daha vurgulayarak. Poyraz elini yavaşça kulağına oradan da dudaklarına götürdü ve elini indirip iki elinin avuç içlerini birbirine yavaşça sürterek -bitti/yok- ifadesi yaptı.Arkasına bile bakmadan oradan hızlıca uzaklaşıp gitti...
0 yorum:
Yorum Gönder